He was surprised to hear a cry from within.
- İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.
It's too sunny to stay inside.
- İçeride kalmak için çok güneşli.
It was an inside job.
- İçeriden birinin yardımıyla işlenmiş bir suçtu.
We are eating breakfast indoors.
- Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
Do you wear shoes indoors?
- İçeride ayakkabı giyer misin?
Keep the kids indoors.
- Çocukları içeride tutun.
Within days, Japan captured the American island of Guam.
- Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.
The school is within walking distance of my house.
- Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.