hidden areas of self, often hiding treasures

listen to the pronunciation of hidden areas of self, often hiding treasures
Englisch - Türkisch

Definition von hidden areas of self, often hiding treasures im Englisch Türkisch wörterbuch

cave
{i} mağara

Mülteciyi bir mağaraya götürdük ve fırtınanın geçmesini bekledik. - We took refuge in a cave and waited for the storm to pass.

Tom artık mağarada yaşamak istemiyordu fakat seçimi yoktu. - Tom didn't want to live in the cave anymore, but he had no choice.

cave
(Nükleer Bilimler) oyuk
cave
teslim olmak
cave
{i} in
cave
{f} pes etmek
cave
göçme
cave
(fiil) kazmak, oymak, açmak; çökmek, yıkılmak, batmak; pes etmek, boyun eğmek; partiden kopmak
cave
kaba ve hoyrat adam
cave
cave man mağara adamı
cave
{f} yıkılmak
cave
(isim) mağara, in; siyasi partiden kopma, siyasi partiden kopan grup
cave
dikkat
cave
cave in çökmek
cave
{i} mağara. f
cave
{f} boyun eğmek
cave
razı olmak
cave
{i} siyasi partiden kopan grup
cave
{f} çökmek
cave
aman ha
Englisch - Englisch
cave
hidden areas of self, often hiding treasures
Favoriten