You should go back right now.
 - Şu an geri dönmelisin.
Tom will go back home soon.
 - Tom yakında eve geri dönecek.
Tom had to go back to Boston.
 - Tom Boston'a geri dönmek zorunda kaldı.
Tom didn't want to go back to where he was born.
 - Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work.
 - Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.
Tom has to get back to work.
 - Tom işe geri dönmek zorunda.
Tom will be returning soon.
 - Tom yakında geri dönecek.
He is returning to this city.
 - O bu şehre geri dönüyor.
After a long absence, she returned home.
 - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned to Japan.
 - O, Japonya'ya geri döndü.
After a long absence, he returned home.
 - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
After a long absence, she returned home.
 - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.