gain entrance to; get at, reach

listen to the pronunciation of gain entrance to; get at, reach
Englisch - Türkisch

Definition von gain entrance to; get at, reach im Englisch Türkisch wörterbuch

access
giriş

Polis yola girişi kısıtladı. - The police restricted access to the road.

Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak. - Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.

access
{i} erişim

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın! - Get both a phone and internet access in a single package!

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var. - All students have access to the library.

access
{f} bağlamak
access
{i} bilgisayar sistemine girip bilgi almak izni (bilgisayar)
access
(Politika, Siyaset) katılıma
access
(Dilbilim) edinebilirlik
access
(Kanun) mürur hakkı
access
kulanma hakkı
access
yaklaşım
access
geçit
access
ulaşma

Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür. - It is possible to access the Internet without a wire.

access
{f} eriş

Havaalanına kolay erişimi olan bir yerde kalalım. - Let's stay somewhere with easy airport access.

Nedense benim e-postama erişemedim. - For some reason I couldn't access my e-mail.

access
kullanma hakkı
access
nöbet have access yanına girebilmek
access
(fiil) bağlamak
access
erişim erişim, erişmek
access
Çoğalma
access
{i} yanaşmak
access
(Avrupa Birliği) giriş, girme,katılma; erişim
Englisch - Englisch
{f} access
gain entrance to; get at, reach
Favoriten