His job is to negotiate with foreign buyers.
- Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek.
We want to negotiate.
- Biz görüşmek istiyoruz.
Tom wants to discuss the problem with Mary.
- Tom Mary ile sorunu görüşmek istiyor.
It's necessary to discuss the problem without delay.
- Gecikmeden sorunu görüşmek gereklidir.
It's Tom I want to meet.
- Görüşmek istediğim Tom'dur.
I look forward to meeting you again soon.
- Ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.
I'd like to interview Tom.
- Tom'la görüşmek istiyorum.
I'd like to interview him.
- Onunla görüşmek istiyorum.
Hope to see you again next year.
- Gelecek yıl tekrar görüşmek ümidiyle.
I've got to see a dentist.
- Dişçiyle görüşmek zorundayım.
We want to talk to you.
- Biz seninle görüşmek istiyoruz.