O bir devlet adamı işlevlerini yerine getirdi.
- He fulfilled the functions of a statesman.
Siz uyurken bedensel işlevler yavaşlar ve vücut sıcaklığı düşer.
- While you are asleep, the bodily functions slow down and body temperature falls.
Bu eti ızgara yapamam. Bozulmuş!
- I cannot grill this meat. It has gone bad!
O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
- She may have gone out to do some shopping.
O, paraya gitmiş gözüyle baktı.
- He regarded the money as gone.
Tom neredeyse bir haftadır kayıp.
- Tom has been gone almost a week.
Bavulumun kayıp olduğunu bulmak için uyandım.
- I awoke to find my suitcase gone.
Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.
- Tom was only gone for fifteen minutes.
Bisikletimi kaybolmuş buldum.
- I found my bicycle gone.
Tom'un ölmüş olduğuna inanamıyorum.
- I can't believe that Tom is gone.
Tom'un gerçekten ölmüş olacağına inanamıyorum.
- I can't believe Tom is really gone.
Sanırım trigonometrik fonksiyonları öğrenmek birçok kişi için anlamsızdır.
- I think that for many people learning the trigonometric functions is meaningless.
Menopoz, yumurtalıkların başlıca fonksiyonlarının kalıcı olarak durmasıdır.
- The menopause is the permanent cessation of the ovaries' principal functions.