Müthiş bir fikrim var.
- I have a splendid idea.
Tom'un müthiş bir fikri vardı.
- Tom had a splendid idea.
Tom harika bir iş yaptı.
- Tom did a splendid job.
O kalıntılar bir zamanlar görkemli bir saraydı.
- Those ruins were once a splendid palace.
Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu.
- The sight was splendid beyond description.