Ben yangını suyla söndürüyorum.
- I am extinguishing the fire with water.
Fadıl ve Leyla, ilişkilerinde yanan ateşi söndürmek istiyorlardı.
- Fadil and Layla wanted to extinguish the smoldering fire in their relationship.
Onlar yanını söndürmek için birlikte çalıştılar.
- They worked together to extinguish the fire.
Yangın derhal söndürüldü.
- The fire was extinguished at once.
Tom yangını söndürdü.
- Tom extinguished the fire.