evliye

listen to the pronunciation of evliye
Türkisch - Englisch
married to
evli
married

Felicja is married to a handsome man called Lazarz. - Felicja, Łazarz adında yakışıklı bir adamla evli.

Tom asked me how long my parents had been married before they separated. - Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.

evli
wed

Tom and Mary had a shotgun wedding. - Tom ve Mary zoraki evlilik yaptılar.

Because he was unemployed, their wedlock failed. - O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.

evli
{s} handcuffed
evli
hitched
evli
married, hitched
evli
connubial
evli
having (so many) houses
Türkisch - Türkisch

Definition von evliye im Türkisch Türkisch wörterbuch

evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek): "İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar."- R. H. Karay
evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek)
evli
Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)
evli
Evi olan
evliye
Favoriten