evliye

listen to the pronunciation of evliye
التركية - الإنجليزية
married to
evli
married

Larry Ewing is married and the father of two children. - Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır.

Tom asked me how long my parents had been married before they separated. - Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.

evli
wed

Tom and Mary will have their 13th wedding anniversary soon. - Tom ve Mary yakında 13. evlilik yıldönümlerini kutlayacaklar.

Because he was unemployed, their wedlock failed. - O, işsiz olduğu için, onların evliliği başarısız oldu.

evli
{s} handcuffed
evli
hitched
evli
married, hitched
evli
connubial
evli
having (so many) houses
التركية - التركية

تعريف evliye في التركية التركية القاموس.

evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek): "İlk tanıştığı adamlara derhâl evli olup olmadıklarını sorar."- R. H. Karay
evli
Evlenmiş bulunan (kadın veya erkek)
evli
Herhangi bir sayıda ev bulunan (yer)
evli
Evi olan