durchschuss

listen to the pronunciation of durchschuss
Englisch - Türkisch

Definition von durchschuss im Englisch Türkisch wörterbuch

leading
öncülük eden
leading
(Bilgisayar) başlangıç önce gelen
leading
kurşunlama
leading
kurşunla kaplama
leading
(Bilgisayar) başlangıç
leading
kurşun kaplı
leading
kılavuzluk
leading
en önemli
leading
önde olan
leading
temel
interleaf
kitaba eklenen boş sayfa
leading
önde gelen

Dünya Sağlık Örgütü alkolün kötü kullanımının dünyada ölümün ve sakatlığın önde gelen üçüncü sebebi olduğunu söylüyor. - The World Health Organization says alcohol abuse is the third leading cause of death and disability in the world.

Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi. - A leading specialist was brought in to authenticate the painting.

interleaf
bir kitabın arasına konan boş sayfa
interleaf
(isim) kitaba eklenen boş sayfa
leading
{s} ana
leading
{s} başlıca
leading
önde o
leading
rehber olan
leading
{s} önemli

O önemli bir politikacı olma hırsını asla unutmadı. - He never forgot his ambition to become a leading politician.