dolayısı

listen to the pronunciation of dolayısı
Türkisch - Englisch

Definition von dolayısı im Türkisch Englisch wörterbuch

dolayı
because

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

dolayısı ile
because of
dolayı
due to

The accident was due to his carelessness. - Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.

Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon. - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.

dolayı
out of

His wife has started to work out of necessity. - Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.

We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well. - Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.

dolayı
for

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

Because I live near the school, I come home for lunch. - Okula yakın yaşadığımdan dolayı,öğle yemeği için eve geliyorum.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
{e} from

Several students were absent from school because of colds. - Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.

He was absent from school on account of illness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
since

I'm pretty hungry since I haven't eaten since early this morning. - Bu sabah erken saatlerden beri yemek yemediğimden dolayı oldukça açım.

Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking. - Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.

dolayı
because of

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
surroundings
dolayı
on account of

He gave up taking part in the marathon on account of his cold. - O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.

I was late for school on account of an accident. - Ben bir kazadan dolayı okula geç kaldım.

dolayı
whereat
dolayı
virtue

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
due

Classes have been suspended due to floods. - Selden dolayı dersler ertelendi.

The accident was due to his carelessness. - Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.

Türkisch - Türkisch

Definition von dolayısı im Türkisch Türkisch wörterbuch

Dolayı
(Osmanlı Dönemi) MÜTERETTİB
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak