dolayısı

listen to the pronunciation of dolayısı
Türkisch - Englisch

Definition von dolayısı im Türkisch Englisch wörterbuch

dolayı
because

She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood. - O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.

My Twitter account is suspended because of spamming. - Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.

dolayısı ile
because of
dolayı
due to

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

The accident was due to his carelessness. - Kaza onun dikkatsizliğinden dolayıydı.

dolayı
out of

We arrived at that plan out of pure desperation, but the book sold well. - Umutsuzluktan dolayı o plana vardık fakat kitap iyi sattı.

His wife has started to work out of necessity. - Karısı zorunluluktan dolayı işe başlamıştır.

dolayı
for

Because I live near the school, I come home for lunch. - Okula yakın yaşadığımdan dolayı,öğle yemeği için eve geliyorum.

Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home. - Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.

dolayı
seeing

I gave up the idea of seeing the sights of the city because of the bad weather. - Kötü havadan dolayı şehrin görülmeye değer yerlerini görme fikrinden vazgeçtim.

dolayı
{e} from

He was absent from school on account of illness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

Several students were absent from school because of colds. - Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.

dolayı
since

Since he was tired, he went to bed. - Yorgun olduğundan dolayı, yatmaya gitti.

Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking. - Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.

dolayı
because of

We can't sleep because of the noise. - Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.

I could not go to the party because of illness. - Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.

dolayı
by virtue of

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
owing to

She was absent from school owing to sickness. - O, hastalığından dolayı okulda yoktu.

dolayı
because of, on account of, due to
dolayı
inasmuch as
dolayı
because of, on account of, due to, owing to
dolayı
surroundings
dolayı
on account of

I didn't go on account of illness. - Hastalıktan dolayı gitmedim.

He gave up taking part in the marathon on account of his cold. - O, soğuk algınlığından dolayı maratona katılmaktan vazgeçti.

dolayı
whereat
dolayı
virtue

She became rich by virtue of hard work and good business sense. - O sıkı çalışma ve iyi iş duygusundan dolayı zengin oldu.

dolayı
due

A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday. - Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Türkisch - Türkisch

Definition von dolayısı im Türkisch Türkisch wörterbuch

Dolayı
(Osmanlı Dönemi) MÜTERETTİB
dolayı
Dolay, çevre
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle
dolayı
Pehlivanlar güreşecek. Şehirden, dolayı köylerden çağrılanlar geliyorlar."- M. Ş. Esendal
dolayı
Ötürü, yüzünden, sebebiyle: "Daha dün bu sözümden dolayı okşuyorlardı."- R. H. Karay. Çevrede, etrafta bulunan: "Atlar koşacak