delice

listen to the pronunciation of delice
Türkisch - Englisch
insane

This is absolutely insane. - Bu kesinlikle delicedir.

Tom is insanely jealous. - Tom delicesine kıskanıyor.

lunatic
crazily
cockle
nutty
manically
dementedly
maniacal
demoniacally
daffily
insensately
crack
derangedly
like mad
berserk
darnel, ryegrass
insensate
madly

They fell madly in love after drinking a love potion. - Aşk iksiri içtikten sonra delice aşık oldular.

He is madly jealous of his woman. - O kadını delicesine kıskanıyor.

splitting
madly, like hell, like mad; nutty, crazy, insane
bughouse
maniacally
buggy
mad

He fell madly in love with her. - Ona delice aşık oldu.

He's madly in love with him. - Ona delicesine aşıktır.

frenzied
ryegrass
delice doğan
(Hayvan Bilim, Zooloji) falco subbuteo
delice doğan
(Hayvan Bilim, Zooloji) eurasian hobby
delice fikir
notion
delice otu
(Botanik, Bitkibilim) rye grass
delice otu
(Tıp) lolium temulentum
delice sevme
nut
delice cesaret
foolhardiness
delice cesur
temerarious
delice doğan
(Tabiat Doğa) (kuş, Fam: Circinae) [syn.: delice/ balaban doğan, ekin / gökçe delice] hen harrier, goshawk
delice doğan
hobby
delice istemek
go gaga over
Englisch - Englisch
Delight, pleasure, especially sensual pleasure

he has pourd out his idle mind / In daintie delices, and lauish ioyes .

Türkisch - Türkisch
Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki (Lolium temulentum)
Yabani zeytin
Davranışları aşırı, deli gibi olan
Davranışları aşırı, deli gibi olan: "Bu defterin içine ne delice saadetler yazmıştı."- Ö. Seyfettin
Bir cins doğan
Atmaca, şahin
Buğdaygillerden, genellikle buğday tarlalarında yetişen, tohumu zehirli, yabani bir bitki
Aşılanmamış zeytin ağacı
Delicesine
Aşılanmamış zeytin ağacı, yabani ağaç
deli deli
delice doğan
Kartallar takımının kartalgiller familyasından bir kuş türü (Falco subbuteo)
delice
Favoriten