dangerous, risky, perilous

listen to the pronunciation of dangerous, risky, perilous
Englisch - Türkisch

Definition von dangerous, risky, perilous im Englisch Türkisch wörterbuch

hazardous
{s} tehlikeli

Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar. - Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles.

Bu plastik çöp torbası tehlikeli kimyasallar içermez. - This plastic garbage bag is free of hazardous chemicals.

hazardous
{s} riskli
hazardous
(Osmanlıca) muhataralı
hazardous
maceralı
hazardous
dokuncalı
hazardous
kazalı
hazardous
zararlı
dangerous, perilous
korkulu
hazardous
{s} şüpheli
hazardous
hazardousness tehlike
hazardous
şansa bağlı
hazardous
(Tıp) Tehlikeli zararlı
hazardous
{s} tehlikeli, rizikolu
hazardous
riziko
Englisch - Englisch
{s} parlous
{s} hazardous
dangerous, risky, perilous
Favoriten