Aoi'nin hobisi dans etmektir.
- Aoi's hobby is dancing.
O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
- He likes dancing, much more music.
O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
- He likes dancing, much more music.
Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans.
- Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
Onun canı dansetmek istedi.
- She felt like dancing.
Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
- No one did anything but dance.
Isadora Duncan öyle zarafetle dans etti ki Avrupa'da dans etmek için davet edildi.
- Isadora Duncan danced with such grace that she was invited to dance in Europe.
Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.
- Linda does not dance much now, but I know she used to a lot.
Linda Meg kadar iyi dans edebilir.
- Linda can dance as well as Meg.
Tom lise balosunda Mary ve sadece diğer üç kız ile dans etti.
- Tom danced with Mary and only three other girls at the high school prom.
O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.
- She danced with him at the high school prom.
Dans etmeni izlemek eğlenceli.
- It's fun to watch you dance.
Tom Mary ile dans etmeliydi.
- Tom should've danced with Mary.
Ben güneşi sevmiyorum, yağmuru ve onun altında dans etmeyi seviyorum.
- I don't like the sun, I prefer the rain and dance under it.
Benimle dans etmek ister misin?
- Would you like to dance with me?
Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
- Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.
O birçok halk oyunu biliyor.
- He knows many folk dances.
O bir dans müziği plağı aldı.
- She has bought a record of dance music.
The issues Dr. Wolfensberger wrestles with and writes about are not intellectual discussions of angels dancing on the head of a pin.
Finally, there was an angels-dancing-on-the-head-of-a-pin argument about whether Dr Kelly worked “in” the MoD or “for” the MoD.
His eyes danced with pleasure as he spoke.
I danced with her all night long.
Have you ever danced the tango?.
The elderly woman was offended when she saw the young couple dirty dancing on the dance floor at the reception.
... Party Room, which means that they were, like, going crazy, dancing the whole time, dressed ...