boğazlamak

listen to the pronunciation of boğazlamak
Türkisch - Englisch
to throttle, to strangle, to choke; to cut sb's throat; to slaughter, to kill
strangle; slaughter
butcher
to slit (someone's) throat
to slaughter (an animal) (by cutting its throat)
garrote
garotte
{f} slaughter
choke
throttle
kill
jugulate
{f} strangle

Sami used his bare hands to strangle his wife. - Sami, karısını boğazlamak için çıplak ellerini kullandı.

Tom couldn't quite bring himself to strangle Mary. - Tom Mary'yi boğazlamak için tamamen hazır değildi.

boğazlama
slaughter
boğazlama
garotte
boğazlama
implement used for garrotting such as a cord or wire
Türkisch - Türkisch
Gaddarca, kan dökerek öldürmek
Hayvan veya insanı boğazından keserek öldürmek
boğazlama
Boğazlamak işi
boğazlamak
Favoriten