Their apples aren't as good as ours.
- Onların elmaları bizimkiler kadar iyi değil.
We like it when others' mistakes are pointed out, but not when ours are.
- Başkalarının hataları işaret edildiğinde bu hoşumuza gider, fakat bizimkiler işaret edildiğinde değil.
We agreed among ourselves.
- Biz kendi aramızda anlaştık.
We really enjoyed ourselves.
- Biz gerçekten eğlendik.
Your team is stronger than ours.
- Senin takım bizimkinden daha güçlü.
Their car overtook ours.
- Onların arabası bizimkini solladı.
We advertise our products on TV.
- Biz, TV'de ürünlerimizin reklamını yaparız.
We consumers must buy more domestic products.
- Biz tüketiciler daha fazla yerli ürün tüketmeliyiz.