Do you know each other?
- Birbirinizi tanıyor musunuz?
Find mutual interests, and you will get along with each other.
- Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
Find mutual interests, and you will get along with each other.
- Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
Love and friendship are mutually exclusive.
- Aşk ve arkadaşlık birbirini dışlar.
Find mutual interests, and you will get along with each other.
- Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.
All you can do is trust one another.
- Tüm yapabileceğiniz birbirinize güvenmektir.
I want to live in a world where people love one another.
- İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
- Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
Let's try to understand one another.
- Birbirimizi anlamaya çalışalım.
We helped one another.
- Birbirimize yardımcı olduk.
Japan and China differ from each other in many ways.
- Japonya ve Çin, pek çok yönden birbirinden farklıdır.
We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.
- Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
Everything is interconnected.
- Her şey birbirine bağlıdır.
Tatoeba is really multilingual. All the languages are interconnected.
- Tatoeba gerçekten çok dilli. Bütün diller birbirine bağlıdır.