Tom said that nothing like that would ever happen again.
- Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
I will never fall in love again.
- Bir daha asla âşık olmayacağım.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
We're going to give it another try.
- Onu bir daha deneyeceğiz.
Tom took another look at the picture.
- Tom resme bir daha baktı.
I'll never overlook your mistakes again.
- Hatalarına bir daha asla göz yummayacağım.
I don't want to lose Fadil all over again.
- Fadıl'ı bir daha kaybetmek istemiyorum.
We can give it one more try.
- Onu bir daha deneyebiliriz.
Read it once more, please.
- Onu bir kez daha okuyun, lütfen.
Try doing it once more.
- Onu bir kez daha yapmayı dene.
Let's try once again.
- Bir kez daha deneyelim.
France and Britain were at war once again.
- Fransa ve İngiltere bir kez daha savaştaydı.
Open your mouth one more time and I will beat you up!
- Ağzını bir kez daha açarsan seni pataklayacağım!
I'll say it one more time.
- Bir kez daha söyleyeceğim.
He finished the beer and ordered another.
- O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
Please show me another one.
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.