Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
- When I got to school, the race had already finished.
İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Çalışmanın Tom'a ait bölümü tamamlanmış değil.
- Tom's part of the work isn't finished.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Belgeleri tamamladın mı?
- Have you finished the papers?
Resim neredeyse bitti.
- The painting is all but finished.
Dergi ile işin bitti mi?
- Are you finished with that magazine?
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
İşin dörtte üçü bitirildi.
- Three-quarters of the work was finished.
Ev ödevi bitirildikten sonra, Tom yatmaya gitti.
- His homework having been finished, Tom went to bed.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Tom dondurucudaki dondurmayı tamamen bitirdi.
- Tom finished eating all the ice cream that was in the freezer.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I finished writing the report.
Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak.
- Dinner will be ready by the time you have finished your work.
Hazırlanmayı henüz bitirdin mi?
- Have you finished packing yet?
He finished the cabinet with two more layers of polyurethane.
... finished taping, and she delivered two popular TEDx ...
... all happened really fast, because I'm very impatient. Like, if I don't have a song finished, ...