Onun evine gitme hakkında dikkatli olsan iyi olur.
- You'd better be careful about going to her house.
Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.
- You must be careful not to make him angry.
Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.
- Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Parti harikaydı ahbap.
- That party was great, Dude.
Biraz şarap içelim mi, ahbap?
- Are we gonna get some wine, dude?
Eğer zayıflamak istiyorsan ne yediğine dikkat etmek zorundasın.
- If you want to lose weight, you'll have to be careful about what you eat.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
- We have to be careful with expenses.
Dikkatli olmak zorundasın.
- You have to be careful.
Artık dikkatli olmak zorundayım.
- I have to be careful from now on.
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I've never had a steady job.
Asla sürekli bir işim olmadı.
- I never had a steady job.
Onun evine gitme hakkında dikkatli olsan iyi olur.
- You'd better be careful about going to her house.
Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
- Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
... all over the place please be careful for all over the place ...
... And also, that careful positioning allows us to keep ...