He is addicted to cocaine.
- O, kokaine bağımlıdır.
Many criminals in America are addicted to drugs.
- Amerika'da çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
He's financially dependent on his wife.
- O, mali açıdan karısına bağımlıdır
She's still dependent on her parents.
- O, hâlâ ebeveynlerine bağımlıdır.
I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
- Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
Tatoeba is addictive.
- Tatoeba bağımlılıktır.
Don't let your children become couch potatoes.
- Çocuklarınızın televizyon bağımlısı olmasına izin vermeyin.
This former child actor later became a drug addict.
- Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.
Don't be such a couch potato.
- Böyle bir televizyon bağımlısı olma.
A couch potato is something that I don't want to be.
- Bir televizyon bağımlısı benim olmak istemediğim bir şey.
Tom's hooked on cigarettes.
- Tom sigara bağımlısı.
She's a control freak.
- O bir kontrol bağımlısı.
I'm an alcoholic. I'm a drug addict. I'm homosexual. I'm a genius.
- Ben bir alkoliğim. Ben bir uyuşturucu bağımlısıyım. Ben eşcinselim. Ben bir dahiyim.
Tom became a drug addict.
- Tom uyuşturucu bağımlısı oldu.