auf andere weise

listen to the pronunciation of auf andere weise
Englisch - Türkisch

Definition von auf andere weise im Englisch Türkisch wörterbuch

otherwise
aksi takdirde

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır. - My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.

otherwise
ayrıca
differently
değişik olarak
differently
farklı şekilde

Bilim adamları bunu farklı şekilde yorumluyor. - Scientists interpret it differently.

Tom durumu daha farklı şekilde ele almalıydı. - Tom should have handled the situation differently.

otherwise
başka

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü. - I thought it was a good book, but Jim thought otherwise.

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

otherwise
bunun dışında

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

Yemek çok lezzetli değildi ama bunun dışında parti bir başarıydı. - The food wasn't very delicious, but otherwise the party was a success.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
differently
başka türlü
differently
başka şekilde
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Yollarını kaybettiler, yoksa çoktan varmış olurlardı. - They lost their way; otherwise, they would have arrived long ago.

Acele etsen iyi olur, yoksa treni kaçıracaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll miss the train.

in another way
Başka bir şekilde

Onu başka bir şekilde söyle. - Say it in another way.

O başka bir şekilde ifade edilebilir mi? - Can it be phrased in another way?

differently
çeşitli
differently
başka biçimde
differently
(zarf) değişik olarak, farklı olarak, başka biçimde; çeşitli
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla