It is raining heavily.
- Aşırı derecede yağmur yağıyor.
The future of our company is at stake. We have been heavily in the red for the last couple of years.
- Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
Mary is extremely attractive.
- Mary aşırı derecede çekici.
Tom seems extremely excited.
- Tom aşırı derecede heyecanlı görünüyor.
I am afraid your translation is overly literal.
- Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.
That's an overly optimistic view.
- Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
Ann is exceedingly fond of chocolate.
- Ann aşırı derecede çikolataya düşkün.
The weather is unusually cold.
- Hava aşırı derecede soğuk.
It's been unusually warm this week.
- Bu hafta aşırı derecede sıcaktı.
I enjoyed myself enormously, believe me.
- Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
Tom is extremely persuasive.
- Tom aşırı derecede ikna edicidir.
This is extremely hard for him.
- Bu onun için aşırı derecede zordur.