The angry mob overturned cars and smashed storefront windows.
- Öfkeli kalabalık, arabaları devirdi ve mağazaların önündeki camları kırdı.
The houses and cars looked tiny from the sky.
- Evler ve arabalar gökyüzünden küçücük görünüyorlardı.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
The name of Marco's car is 'Thunder Giant'.
- Marco'nun arabasının adı Thunder Gianttir.
Tom got in the golf cart.
- Tom golf arabasına bindi.
Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.
- Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
Selling motorcars is my business.
- Arabalar satmak benim işim.
She was killed in an automobile accident.
- Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
I was recently in an automobile accident.
- Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
I was recently in an automobile accident.
- Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
We are producing spare parts in an automobile factory.
- Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
He robbed the mail coach.
- O, posta arabasını soydu.
Keep distance from trucks and other vehicles when driving.
- Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.
Fire engines have priority over other vehicles.
- İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.
She stumbled over a wheelbarrow.
- O bir el arabası üzerine tökezledi.
Tom filled the wheelbarrow with sand.
- Tom el arabasını kum ile doldurdu.
Does Tom still drive a station wagon?
- Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
Selling motorcars is my business.
- Arabalar satmak benim işim.
He's got not only a motorbike but also a car.
- O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
- Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
Every once in a while, a carriage passed by me.
- Arada bir yanımdan bir araba geçti.
Is that your carriage?
- O senin at araban mı?