Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.
- Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.
Tom'un bazı gerçekten acı anıları vardı.
- Tom had some really painful memories.
O, anılarımda kaybolmaya başlamıştı.
- She had begun to recede in my memory.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
Sen iyi bir hafızaya sahipsin.
- You have a good memory.
O iyi bir hafızaya sahiptir.
- He has a good memory.
Büyükannemi hayal meyal hatırlıyorum.
- I have a dim memory of my grandmother.
Dan yaptıklarından hiçbir şey hatırlamıyordu.
- Dan had no memory of what he had done.
Ölü bir adamın anısına bir anıt kurmak için bir fon başlatıldı.
- A fund was launched to set up a monument in memory of the dead man.
Onlar Gandhi'nin anısına bir heykel diktiler.
- They erected a statue in memory of Gandhi.
Eski güzel günlerin hatıraları sel gibi peş peşe geldi.
- Memories of the good old days came flooding back one after another.
Hatıralar için teşekkürler.
- Thanks for the memories.
Last week, I mailed him some souvenirs from the U.S.
- Letzte Woche versandte ich an ihn einige Andenken aus den Vereinigten Staaten.
He brought back several souvenirs.
- Er hat viele Andenken zurückgebracht.
I'll keep the menu as a souvenir.
- Ich behalte die Speisekarte als Andenken.
He brought back several souvenirs.
- Er hat viele Andenken zurückgebracht.