He was accused of corrupting morals and spreading dangerous ideas.
- O, ayartıcı ahlakla ve tehlikeli fikirleri yaymakla suçlandı.
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
Public morals have been corrupted in this town.
- Genel ahlak bu kasabada bozulmuş.
It was a question of ethics.
- Bu bir ahlak sorunuydu.
Her ethics are flexible.
- Onun ahlak kuralları esnektir.
Tom's impeccable manners made a big impression on Mary's parents.
- Tom'un mükemmel ahlakı, Meryem'in anne babasında büyük bir intiba bıraktı.
The patriot sticks to his moral principles.
- Vatansever, ahlaki ilkelerine bağlı kalır.
Her ethics are flexible.
- Onun ahlak kuralları esnektir.
Work ethics are different in each culture.
- İş ahlakı her toplumda farklıdır.
If you gamble on the stock market, you are an investor... If you gamble on the derivatives market, you are a trader... If you gamble at the casino, you are a loser... Morality?
- Borsada kumar oynarsan bir yatırımcısındır... Türev piyasada kumar oynarsan bir tüccar ... Kumarhanede kumar oynarsan bir kaybedensindir ... Ahlak ?
Compassion is the basis of all morality.
- Merhamet tüm ahlakın temelini oluşturmaktadır.
I admire your work ethic.
- Ben senin iş ahlakına hayranım.
Work ethics are different in each culture.
- İş ahlakı her toplumda farklıdır.
Is it morally wrong to eat meat?
- Et yemek ahlaki olarak yanlış mıdır?
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.