agirlik

listen to the pronunciation of agirlik
Türkisch - Englisch

Definition von agirlik im Türkisch Englisch wörterbuch

ağırlık
heaviness
ağırlık
weight

Tom did weight training at a local gym. - Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.

A pound is a unit of weight. - Bir pound bir ağırlık birimidir.

ağırlık
weightiness
ağırlık
costliness
ağırlık
prov. money presented to the bride by the bridegroom according to previous agreement
ağırlık
heft
ağırlık
drowsiness, lethargy
ağırlık
burden, responsibility
ağırlık
weight, heaviness, weightiness
ağırlık
avoirdupois
ağırlık
slowness
ağırlık
severity (of a disease)
ağırlık
dullness
ağırlık
a weight used in weighing
ağırlık
slowness of motion or action
ağırlık
nightmare
ağırlık
weight; heaviness; slowness; gravity" " ağırbaşlılık; severity; burden" " yük; responsibility" " sorumluluk; drowsiness, lethargy; foulness
ağırlık
foulness, stench; oppressiveness (of the weather)
ağırlık
gravity

The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over. - Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner.

ağırlık
indigestibility
ağırlık
(Askeriye) munitions, supplies
ağırlık
severity
ağırlık
force of gravity
ağırlık
massiveness
ağırlık
sedateness, gravity, serious-mindedness
ağırlık
baggage, luggage
ağırlık
arduousness
ağırlık
ponderosity
ağırlık
plummet
ağırlık
jewelry
ağırlık
drowsiness
ağırlık
foulness
ağırlık
oppression
ağırlık
brunt
ağırlık
(Ticaret) weighting
ağırlık
sluggishness
ağırlık
responsibility
ağırlık
somnolence
ağırlık
dowry
ağırlık
significance
ağırlık
(Ticaret) dead weight
ağırlık
burdensomeness
ağırlık
heftiness
ağırlık
tardiness
ağırlık
dower
ağırlık
onerousness
ağırlık
bob
ağırlık
flanerie
ağırlık
ballast
ağırlık
{i} load

If you load too much weight in this box, it's going to blow up. - Bu kutuya çok fala ağırlık yüklersen patlar.

ağırlık
languid
ağırlık
{i} weigh

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

Tom did weight training at a local gym. - Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.

ağırlık
languor
ağırlık
ponderability
ağırlık merkezi
Center of gravity
ağırlık noktası
focus
ağırlık taşıyan
weight-bearing
ağırlık çalışmak
Do weightlifting, weightlift
ağırlık azaltma
jettison
ağırlık barajı
gravity dam
ağırlık basmak
a) to get sleepy b) to have a nightmare
ağırlık basmak/ çökmek
1. to have a nightmare. 2. to be overcome by sleepiness
ağırlık boşaltmak
jettison
ağırlık koymak
add weight to
ağırlık kuvveti
force of gravity
ağırlık merkezi
1. center of gravity. 2. the heart of the matter
ağırlık merkezi
the centre of gravity
ağırlık olmak
to be a burden to
ağırlık olmak
to be a burden on (one)
ağırlık sepeti
gabion
ağırlık vermek
lie heavy on smb
ağırlık vermek
to concentrate, to feature, to work on
ağırlık vermek
to concentrate on, focus one's attention or energy on
ağırlık yapmak
weigh down
ağırlık yapmak
weight
ağırlık yüklemek
weigh down
ağırlık çökmesi
somnolence
ağırlık ölçüsü
unit of weight or mass
ağırlık ölçüsü
weight; quarter
gros ağırlık
gross weight
ingiliz ağırlık birimi
pound
metrik ağırlık
(Tıp) metric weight
tartmak (terazi/ağırlık)
scale
öz ağırlık
(Denizbilim) specific gravity
eski bir ağırlık ölçüsü birimi
A unit of measure of weight in the former
karşı ağırlık kulesi
(İnşaat) Counterweight tower
atomal ağırlık
atomic weight
atomik ağırlık
atomic weight
birim ağırlık
unit weight
birim ağırlık
apparent specific gravity
boy-ağırlık ilişkisi
(Denizbilim) length-weight relationship
brüt ağırlık; bağlantı römorku; ağırlık
(Askeri) gross weight; warping tug; weight
dara ile birlikte ağırlık
tare and bret
daralı ağırlık
gross weight
deniz seferi muharebesi; net patlayıcı ağırlık
(Askeri) naval expeditionary warfare; net explosive weight
dolu ağırlık
gross vehicle weight
doygun birim ağırlık
saturated unit weight
efektif birim ağırlık
effective unit weight
ek ağırlık
welterweight
eksik ağırlık
(Ticaret) underweight
eş ağırlık
counterbalance
eş ağırlık
counterpoise
eşdeğer ağırlık
equivalent weight
eşit ağırlık
counterweigh
fazla ağırlık
excess weight
göreceli ağırlık ölçeği
gravimeter
hint ağırlık ölçüsü
(37 kg.) maund
karşı ağırlık
counterpoise, counterweight
karşı ağırlık
counterweight
kemerli ağırlık barajı
(İnşaat) gravity arch dam
kuru ağırlık
dry weight
kâğıt üzerine koyulan ağırlık
letterweight
mermi ağırlık sınıfı
(Askeri) weight zone
minimum ağırlık
minimum weigh
net ağırlık
dead weight
normal ağırlık
standard weight
sabit ağırlık
constant weight
sapanın ucuna bağlı ağırlık
slung shot
sürme ağırlık
sliding weight
ticari ağırlık
commercial weight
yunan ağırlık birimi
mina
özgül ağırlık
specific weight
özgül ağırlık
specific gravity
özgül ağırlık phys
specific gravity
Türkisch - Türkisch

Definition von agirlik im Türkisch Türkisch wörterbuch

ağırlık
Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri: "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum."- F. R. Atay. Çeyizini düzmek için güveyin geline verdiği para, kalın
ağırlık
Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
ağırlık
Sorumluluk
ağırlık
Değerli olma durumu
ağırlık
Çeyizini düzmek için güveyin geline verdiği para, kalın
ağırlık
Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda, fazladan bir değer tanınması
ağırlık
Oltaya takılan kurşun
ağırlık
Tehlikeli olma durumu
ağırlık
Ağır olma durumu
ağırlık
Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
ağırlık
Ağırbaşlılık
ağırlık
Sıkıntılı, bunaltıcı durum
ağırlık
Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
ağırlık
Etki, yetki, baskı, güçlük
ağırlık
Uykuda iken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
ağırlık
Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
ağırlık
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
ağırlık
Takı
ağırlık
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak: "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli."- A. İlhan
ağırlık
Yük, külfet
ağırlık
Uyuşukluk ve gevşeklik durumu: "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu."- A. Gündüz
ağırlık
Güreş, boks, halter, judo gibi spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
ağırlık
Deve yükü
Ağırlık
siklet
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) KESEL
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) ŞERAŞİR
Ağırlık
tartı
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) VEZN
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) HEBC
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) SENG
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) ABALET
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) HENB
Ağırlık
(Osmanlı Dönemi) MÜ'NE
ağırlık
(Osmanlı Dönemi) sıklet
ağırlık çalışmak
Spor yapmak amacıyla ağırlık kaldırıp indirmek
ağırlık merkezi
Bir işin en önemli bölümü
ağırlık merkezi
Bir cismin bütün noktalarına ayrı ayrı etki yapan yer çekimi kuvvetlerinden oluşmuş tek kuvvet durumundaki bileşkenin uygulama noktası
horoz ağırlık
Hafif sıklet
orta ağırlık
Boksta 71 kg dan 75 kg a kadar olan boksörlerin ayrıldığı kategori, orta sıklet
orta ağırlık
Güreşte, güllede ve halterde 72-79 kg ağırlıktaki oyuncuların ayrıldığı kategori, orta sıklet
sinek ağırlık
Boksta 48 kg dan 51 kg a kadar olan ağırlık, sinek sıklet
tüy ağırlık
bakınız: tüy sıklet
özgül ağırlık
Bir cismin 1 cm³ hacmindeki parçasının ağırlığı