Faiz oranları %5'te sabitlendi.
- Interest rates have been fixed at 5%.
Bu kaldırılamaz. O sabit.
- It can't be removed. It's fixed.
Ben eylemlerimi kararlaştırılmış zamanlar için planlamayı tercih ediyorum böylece zamanı yönetebilirim.
- I prefer to plan my activities for fixed times so I can manage my time.
Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
- The meeting was arranged for next Sunday.
Parça, piyano ve orkestra için düzenlendi.
- The piece was arranged for piano and orchestra.
Onun için radyoyu onardım.
- I've fixed the radio for him.
Bunu hemen onarmalıydınız.
- You should've fixed it right away.
Onlar bir toplantı düzenlediler.
- They arranged a meeting.
Yarınki parti için yeme içme işini düzenledim.
- I arranged catering for tomorrow's party.