Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.
- Tom's house is about the same size as Mary's.
Bu ev, Peter'inki ile aynı büyüklüktedir.
- This house is about the same size as Peter's.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Daha küçük ölçün var mı?
- Have you got smaller size?
Tom Mary'nin ayakkabı ölçüsünü bilmiyor.
- Tom doesn't know what Mary's shoe size is.
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
- Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
- They are manufactured in various sizes.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.