a child or young person

listen to the pronunciation of a child or young person
Englisch - Türkisch

Definition von a child or young person im Englisch Türkisch wörterbuch

kid
{f} dalga geçmek
kid
{f} şaka yapmak
kid
delikanlı
kid
arkadaşlar

Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar. - Tom and Mary have been friends since they were kids.

Tom ve ben çocukluğumuzdan beri iyi arkadaşlarız. - Tom and I have been good friends since we were kids.

kid
(Aİ) (kardeş) genç olan
kid
oğlak
kid
genç

Daha genç çocuklarla uğraşmayın. - Don't pick on younger kids.

Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu. - When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.

kid
ayak yapmak
kid
çocuk,v.şaka yap: n.çocuk
kid
dili takılmak
kid
{i} oğlak, keçi yavrusu
kid
{i} oğlak derisi
kid
{f} takılmak
kid
{i} küçük

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor. - Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.

Üç küçük çocuğum var. - I have three young kids.

kid
şakadan aldatmak
kid
(fiil) şaka yapmak, dalga geçmek, işletmek, takılmak, kandırmak, yavrulamak (keçi)
kid
{i} k.dili. çocuk
kid
dili çocuk
Englisch - Englisch
kid
a child or young person

    Silbentrennung

    a child or young per·son

    Türkische aussprache

    ı çayld ır yʌng pırsın

    Aussprache

    /ə ˈʧīld ər ˈyəɴɢ ˈpərsən/ /ə ˈʧaɪld ɜr ˈjʌŋ ˈpɜrsən/
Favoriten