Türkisch - Englisch
Definition von ısısı im Türkisch Englisch wörterbuch
- ısı
- heat
Feeling chilly, I turned on the heater.
-Üşüyüp ısıtıcıyı açtım.
4. Heat the sesame oil in the wok and melt the butter.
-4. Susam yağını wokta ısıtın ve tereyağını eritin.
- ısı
- warmth
- ısınma ısısı phys
- specific heat
- ortam ısısı
- ambient temperature
- çevre ısısı
- ambient temperature
- ısı
- (Tıp,Teknik) thermo-
- ısı
- fire
Please warm yourself at the fire.
-Lütfen ateşte kendini ısıt.
I warmed myself at the fire.
-Ben kendimi ateşte ısıttım.
- ısı
- caloric
- ısı
- {i} temperature
Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
-Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
Low temperatures turn water into ice.
-Düşük ısılar suyu buza çevirir.
- vücut ısısı
- Body temperature
- üşütecek derecede ısısı olan
- who will stay warm as the temperature
- ısı
- heat of
- ısı
- to heat
- adsorpsiyon ısısı
- adsorption heat
- ayrışma ısısı
- heat of dissociation
- bozunum ısısı
- (Çevre) decay product
- buhar ısısı
- steam heat
- durgunluk ısısı
- (Askeri) stagnation temperature
- ergime ısısı
- (Meteoroloji,Teknik) heat of fusion
- ergime ısısı
- latent heat of melting
- ergime ısısı
- (Fizik,Teknik) fusion heat
- erime ısısı
- heat of solution
- erime ısısı
- heat of fusion
- eritme ısısı
- heat of fusion
- gerilme ısısı
- (Havacılık) heat build up
- kaynama ısısı
- boiling temperature
- oluşum ısısı
- heat of formation
- reaksiyon ısısı
- heat of reaction
- tepkime ısısı
- heat of reaction
- vücut ısısı
- heat
- yanma ısısı
- combustion heat
- ısı
- heat, warmth (as thermal energy)
- ısı
- heat; temperature
- ısı
- pyro
- ısı
- thermo
Tom looked at the thermometer on his dashboard.
-Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.
Tom put the thermometer under his arm.
-Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von ısısı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- ısınma ısısı
- Bir cismin bir gramının sıcaklığını bir santigrat derece yükselten ısı miktarı, öz ısı
- Isı
- sıcaklık
- ısı
- Sıcaklık
- Isı
- hararet
- ergime ısısı
- Bir katının sıvı durumuna geçmesi için verilmesi gereken ısı
- vücut ısısı
- Vücutta olması gereken normal ısı
- ısı
- Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına, bir iş yapmasına sebep olan fiziksel enerji, hararet
- ısı
- Sıcak bir cismin verdiği duyum
- ısı
- Hastalığın etkisiyle ortaya çıkan vücut sıcaklığı
- ısı
- Sıcaklık: "Güneşin ateşinden yeryüzünde karası da denizi de ısı tütüyordu."- Halikarnas Balıkçısı
- ısı
- Doğal vücut sıcaklığı, hararet: İnsan vücudunun doğal ısısı 36,5° C dir