My sponsor was willing to agree to my suggestion.
- Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
I approve the suggestion.
- Ben, öneriyi onaylıyorum.
Tom made me an offer I couldn't refuse.
- Tom bana reddemiyeceğim bir öneride bulundu.
The offer is too good to be turned down.
- Öneri geri çevrilemeyecek kadar çok iyidir.
An executive council was formed to discuss the new proposal.
- Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
I am in favour of your proposal.
- Ben önerini destekliyorum.
Do you have any more advice for me?
- Benim için daha fazla önerin var mı?
She thanked him for his helpful advice.
- Yararlı önerisi için ona teşekkür etti.
This article contains tips for those who are eager to increase their vocabulary.
- Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
We provide legal advice and strategy recommendations to various public relation campaigns.
- Çeşitli halkla ilişkiler kampanyalarına hukuki tavsiye ve strateji önerileri sunuyoruz.
I want to buy a good dictionary. Do you have any recommendations?
- Ben iyi bir sözlük satın almak istiyorum. Herhangi bir önerin var mı?
We welcome submissions.
- Önerileri memnuniyetle karşılıyoruz.
The amendment was first proposed in 1789.
- Değişiklik ilk olarak 1789'da önerildi.
How do you propose doing that?
- Onu nasıl yapmayı öneriyorsun?
It's an indecent proposition.
- Bu uygunsuz bir öneri.
They are in favor of the proposition.
- Onlar öneriden yanalar.
I had a pretty good idea Tom wouldn't like my suggestion.
- Tom'un önerimden hoşlanmayacağına dair oldukça iyi bir fikrim vardı.
I'm offering to help you now.
- Şimdi sana yardım etmeyi öneriyorum.
Are you offering me my job back?
- Bana işimi geri mi öneriyorsun?