Tom offered to sell Mary a stolen violin.
- Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
I got fired from my job this morning. But, when it rains it pours, and upon coming out of the office building I found that someone had stolen my car.
- Bu sabah işten kovuldum. Geldiği zaman da hep üst üste gelir ya, ofisin bulunduğu binadan çıkmamla beraber arabamın da çalınmış olduğunu gördüm.
He was spotted stealing cookies.
- Kurabiyeleri çalarken belirlendi.
I forgave the boy for stealing the money from the safe.
- Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım.
Although the alarm rang I failed to wake up.
- Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.
I was going out, when the telephone rang.
- Telefon çaldığında, ben dışarı gidiyordum.
The thieves tried to steal the woman's car, but they couldn't because they didn't know how to drive a manual.
- Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.
The thieves divvied up the stolen loot among themselves.
- Hırsızlar çalıntı yağmayı kendi aralarında böldü.
No sooner had the bell rung than the teacher came into the classroom.
- Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa geldi.
Tom came into the classroom three minutes after the bell had rung.
- Tom zil çaldıktan üç dakika sonra sınıfa girdi.
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
My hobby is playing the guitar.
- Gitar çalmak benim hobim.
Can you play the violin?
- Keman çalabilir misin?
I forgave the boy for stealing the money from the safe.
- Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım.
He was fired for stealing.
- O çaldığı için kovuldu.
Mark Zuckerberg stole my idea!
- Mark Zuckerberg fikrimi çaldı!
I had my car stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
My wallet was stolen yesterday.
- Cüzdanım dün çalındı.
My car was stolen last night.
- Dün gece arabam çalındı.
The phone is ringing. I'll get it.
- Telefon çalıyor. Ben bakarım.
Tom's acknowledgement that he stole the ring cleared the maid of suspicion.
- Yüzüğü onun çaldığına dair Tom'un onayı hizmetçiyi şüpheli olmaktan kurtardı.
For whom do the bells toll?
- Çanlar kimin için çalıyor?
The bells of danger toll for them.
- Onlar için tehlike çanları ağır ağır çalmaktadır.
Sami shoplifted the latex gloves.
- Sami dükkandan lateks eldivenler çaldı.
We'll attempt to start the class soon.
- Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
I started working for this company last year.
- Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
The tooth fairy wants to steal your teeth.
- Diş perisi sizin dişlerinizi çalmak istiyor.