Türkçe - İngilizce
dayanamamak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- succumb
- give way
- can not stand
- give in
- dayan
- hang on
- dayan
- keep it up
- dayan
- {f} base
His conclusion is based on these facts.
-Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.
This story is based on actual events.
-Bu hikaye gerçek olaylara dayanmaktadır.
- dayan
- {f} abutting
- dayan
- endure
This bridge will not endure long.
-Bu köprü uzun süre dayanamaz.
Tom closed his eyes tightly and endured the pain.
-Tom gözlerini sık biçimde kapattı ve acıya dayandı.
- dayan
- hinge upon
- dayan
- base on
- dayan
- hinge on
- dayan
- {f} enduring
There are various ways of enduring the pain.
-Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.
- dayan
- base upon
- dayan
- held fast
- dayan
- hold fast
Hold fast to this tree.
-Bu ağaca sıkı dayanın.
- dayan
- rest on
- baskıya dayanamamak
- break down
- dayan
- bear up
- dayan
- withstood
- dayan
- withstand
My house is designed to withstand an earthquake.
-Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.
- dayanamama
- impatience
- dayanamama
- lack of tolerance
- dayanamama
- intolerance
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
dayanamamak teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- Dayan
- {i} family name; Moshe Dayan (1915-1981), fourth General Chief of Staff of the Israeli military, former member of the Knesset, one of the founders of former political parties, former Defense Minister and Foreign Minister
- dayan
- Israeli general and statesman (1915-1981)
- dayan
- {i} title of a judge of a Jewish religious court
İlgili Terimler
dayanamamak
Heceleme
da·ya·na·ma·makTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler