They were dancing with the music.
- Onlar müzik eşliğinde dans ediyorlardı.
He likes dancing, much more music.
- O, müzikten çok daha fazla dans etmeyi seviyor.
Linda can dance as well as Meg.
- Linda Meg kadar iyi dans edebilir.
This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.
- Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.
I hope no one saw me dancing.
- Umarım kimse benim dans ettiğimi görmedi.
I just hope no one saw me dancing.
- Umarım kimse beni dans ederken görmemiştir.
She has bought a record of dance music.
- O bir dans müziği plağı aldı.
Jig, reel and hornpipe are the most popular irish dances.
- Jig, reel ve hornpipe en popüler İrlanda danslarıdır.
Tom burst out laughing when he saw Mary dancing a jig.
- Tom Mary'yi jig dansı yaparken gördüğünde kahkahalara boğuldu.
She kept dancing at the disco all night.
- O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti.
Tom felt like dancing.
- Tom'un canı dans etmek istedi.
No one did anything but dance.
- Hiç kimse dans etmekten başka bir şey yapmadı.
Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.
- Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
Tom and Mary just wanted to dance with each other all evening.
- Tom ve Mary akşam boyunca sadece birbirleri ile dans etmek istediler.
Would you like to dance?
- Dans etmek ister misiniz?
She has bought a record of dance music.
- O bir dans müziği plağı aldı.
Dan is a friend from school.
- Dan okuldan bir arkadaşım.
What is 6 subtracted from 10?
- 10 dan 6 çıkarsa ne kalır?
She likes dancing in a disco better than skiing.
- Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.
I think Dante is better than Milton.
- Dante'nin Milton'dan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Jig, reel and hornpipe are the most popular irish dances.
- Jig, reel ve hornpipe en popüler İrlanda danslarıdır.
Linda was a popular exotic dancer in London.
- Linda, Londra'da popüler bir egzotik dansçıydı.
Dan was the first officer to arrive at the crime scene.
- Dan olay yerine varan ilk polis memuruydu.
Dan got into his car and drove off.
- Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.
Dan Chaucer, well of English vndefyled, / On Fames eternall beadroll worthie to be fyled.