İngilizce - Türkçe
considering all members of an equivalence class the same teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- up to
- -e bağlı
- up to
- -e kalmış
- up to
- değin
- up to
- yüksekliğine kadar
- up to
- ila
- up to
- önüne
- up to
- yanına
Tom'un gelip seninle konuşmasını beklemek yerine, sadece onun yanına gitmelisin.
-Instead of waiting for Tom to come up and speak to you, you should just go up to him.
O onun yanına gitti ve tokalaştı.
-He went up to her and they shook hands.
- up to
- -e uygun
- up to
- yeterli
Noele kadar bir araba almak için yeterli para biriktirmeliydim.
-I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.
Oldukça yeterli olduğumu hissetmiyorum.
-I am not feeling quite up to par.
- up to
- e kadar
- up to
- -e kadar
- up to
- uygun
Onun işi standartlara uygun değil.
-His work is not up to standard.
O, iş için uygun değil.
-He is not up to the task.
- up to
- doğru
Bir polis ona doğru geldi.
-A policeman came up to him.
Tuhaf bir adam bize doğru geldi.
-A strange man came up to us.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
considering all members of an equivalence class the same teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- up to
There’s only one rooted tree with two leaves, up to ordering.
considering all members of an equivalence class the same
Heceleme
con·sid·er·ing all members of an eq·ui·va·lence class the sameTürkçe nasıl söylenir
kınsîdırîng ôl membırz ıv ın îkwîvılıns kläs dhi seymTelaffuz
/kənˈsədərəɴɢ ˈôl ˈmembərz əv ən əˈkwəvələns ˈklas ᴛʜē ˈsām/ /kənˈsɪdɜrɪŋ ˈɔːl ˈmɛmbɜrz əv ən ɪˈkwɪvələns ˈklæs ðiː ˈseɪm/
Resimler
Favoriler