common, prevalent; present, recent; popular

listen to the pronunciation of common, prevalent; present, recent; popular
İngilizce - Türkçe

common, prevalent; present, recent; popular teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

current
(Askeri) YÜRÜRLÜKTEKİ; KULLANILMAKTA OLAN; CARİ
current
(Elektrik, Elektronik) elektrik cereyanı
current
şu anki

Ben şu anki gelirimden memnunum. - I'm satisfied with my current income.

Ben şu anki işimi bırakmak istiyorum. - I want to quit my current job.

current
kullanılan
current
güncel

Tom raporu güncel bir web sitesinde buldu. - Tom found the report on a current website.

Güncel teknolojiyi kullanıyor musun? - Do you use current technology?

current
bugünkü
current
geçerli

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir. - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.

current
yaygın

Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir. - The old belief is still widely current.

current
cari
current
{s} şimdiki

Şimdiki kız arkadaşımı cimnastik salonunda tanıdım. - I got to know my current girlfriend at the gym.

Şimdiki evimiz çok küçük, bu yüzden taşınmaya karar verdi. - Our current house is too small, so we decided to move.

current
akım

Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım. - Let us try to swim against the current.

Elektrik akımı manyetizma oluşturabilir. - An electric current can generate magnetism.

current
içinde bulunulan an dilimi, akım (elektrik), akıntı (su, nehir...)
current
tutulan
current
şimdiki zamana ait
current
current expenses günlük masraflar
current
(isim) akım, akıntı, cereyan; eğilim
current
current history bugünün tarihi
current
revaçta olan
İngilizce - İngilizce
{s} current