Belki bilmek istemiyorum.
- Maybe I don't want to know.
Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler.
- The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.
Kalem kılıçtan daha güçlüdür.
- The pen is mightier than the sword.
Ben güçlü görünebilirim ama hiç de değilim.
- I might seem strong, but in actuality I am anything but.
Kapı uymuyorsa, düzgün şekilde kapanana kadar ahşabı biraz rendelemek zorunda kalabilirsin.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
Ne kadar yorgun olursam olayım, çalışmak zorundayım.
- No matter how tired I might be, I have to work.
23 Mayıs'ta geleceğim.
- I'll come on May 23rd.
Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar.
- They arrived in Osaka at the beginning of May.
Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim.
- Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question