Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.
- Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır.
The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.
- Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
The known must be separated from the unknown.
- Bilinenler bilinmeyenlerden ayrılmalı.
I knew there was something familiar about him.
- Onun hakkında bilinen bir şey olduğunu biliyordum.
It's common knowledge that you don't like Tom.
- Tom'u sevmediğin herkesçe bilinen bir şey.
He is a common sort of man.
- O, bilinen bir insan tipi.
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
Do you know how to play chess?
- Satranç oynamayı biliyor musun?
Children are not admitted.
- Çocuklar herkesçe bilinen değil.
They knew they must fight together to defeat the common enemy.
- Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
Everybody knew that she was being pushy.
- Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
She got married without her parents knowing it.
- O, anne ve babasının bilgisi olmadan evlendi.
There is no knowing which team will win.
- Hangi takımın kazanacağını bilmek zor.
Ken can play the violin, not to mention the guitar.
- Ken keman çalabilir, gitardan bahsetmeye bile gerek yok.
Ken didn't know what to say next.
- Ken gelecek defa ne söyleyeceğini bilmiyordu.
His name is known to everyone in this town.
- Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.
Football is the most known sport in the world.
- Futbol, dünyada en çok bilinen spordur.