The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
The lady is now drinking water.
- Bayan şimdi su içiyor.
I'm sorry, madam. There must be some mistake.
- Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
At your service, madam!
- Hizmetinizdeyim, bayan!
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
Since 1990, eleven female students received the award.
- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
My wife Lidia is a beautiful, clever woman.
- Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
Miss Thomas teaches us history.
- Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names.
- Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.
Have you ever hired a maid?
- Hiç bir bayan hizmetçiyi işe aldın mı?
There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
The U.S. has won FIFA's Women's World Cup.
- Amerika Birleşik Devletleri FIFA'nın Bayanlar Dünya Kupasını kazandı.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?