The lady, whom you talked to, is my sister.
- Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.
Don't get sassy with me young lady!
- Bana sırnaşmayın genç bayan!
I'm sorry, madam. There must be some mistake.
- Üzgünüm bayan. Bir hata olmalı.
There is a madam here.
- Burada bir bayan var.
I will marry a beautiful Estonian woman.
- Güzel bir Estonyalı bayanla evleneceğim.
I am married to a Polish woman.
- Polonyalı bir bayanla evlendim.
I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention.
- Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.
My boyfriend has a lot of female friends.
- Erkek arkadaşımın bir sürü bayan arkadaşı var.
My wife sings in the ladies' choir.
- Karım bayanlar korosunda şarkı söylüyor.
An ugly wife is a good fence around the garden.
- Çirkin bir bayan eş bahçenin etrafındaki iyi bir çit gibidir.
She is another Madame Curie.
- O başka bir Bayan Curie.
Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.
- Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.
The lady's behaviour was always dignified.
- Bayanın davranışı her zaman onurluydu.
Miss White is liked by everyone.
- Bayan White herkes tarafından sevilir.
Do you know how old Miss Nakano is?
- Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?
It's customary for waiters and waitresses to introduce themselves using only their first names.
- Bay ve bayan garsonların ilk isimlerini kullanarak kendilerini tanıtması gelenekseldir.
Have you ever hired a maid?
- Hiç bir bayan hizmetçiyi işe aldın mı?
The women of France are beautiful.
- Fransa'nın bayanları güzeldir.
There are very beautiful women.
- Çok güzel bayanlar var.
Where is the ladies' room?
- Bayanların odası nerede?
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.