I want to achieve something in life.
- Hayatta bir şey başarmak istiyorum.
In order to achieve that, you'll have to take risks.
- Onu başarmak için kendini tehlikeye atmak zorunda kalacaksın.
He must succeed to his father's business.
- O, babasının işini başarmak zorundadır.
Tom didn't think he had a chance to succeed, but he at least wanted to give it a shot.
- Tom başarmak için bir şansı olduğunu düşünmüyordu fakat o hiç olmazsa bir fırsat vermek istedi.
To accomplish great things we must not only act, but also dream; not only plan, but also believe.
- Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız.
It's not necessary to do evil in order to accomplish good.
- İyiyi başarmak için kötülük yapmak gerekli değil.