ayıpla

listen to the pronunciation of ayıpla
Türkçe - İngilizce
{f} condemned
{f} condemning
condemn
dispraise
ayıp
shame

There is no shame in saying 'I don't know'. - Bilmiyorum demek ayıp değildir.

What a shame that Andrea left this early. - Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.

ayıplamak
{f} blame
ayıplamak
{f} condemn
ayıp
nasty
ayıp
{i} dishonour
ayıp
obscene
ayıp
foul
ayıp
immoral
ayıp
reprehensible
ayıplamak
criticize
ayıp
failing
ayıp
disgrace

There is no disgrace in being poor. - Fakirlik ayıp değildir.

ayıp
discreditable
ayıp
stigma
ayıp
shameful

Your behaviour was shameful. - Senin davranışın ayıptı.

ayıp
not done
ayıp
blameworthy
ayıp
indecorous
ayıp
regrettable
ayıp
taint
ayıp
infamous
ayıp
inglorious
ayıp
ignoble
ayıp
smirch
ayıp
sinful
ayıp
rude
ayıplamak
dispraise
ayıplamak
reproach
ayıp
obscenities
ayıp
{i} brand
ayıp
it is a shame
ayıp
a shame
ayıp
blot
ayıp
indecorum
ayıp
unmannerly
ayıp
odium
ayıp
shame on you
ayıp
what a shame!

What a shame that Andrea left this early. - Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.

ayıp
attaint
ayıp
reproach

She reproached me for being lazy. - O, tembel olduğum için beni ayıpladı.

ayıp
reproachful
ayıp
dishonour [Brit.]
ayıp
contempt
ayıp
slur
ayıp
shame, disgrace
ayıp
spot
ayıp
shameful, disgraceful
ayıp
shame, disgrace, vice; fault, defect; shameful, disgraceful, ignoble, discreditable; obscene, immoral; shame (on you)
ayıp
dishonor
ayıp
disgraceful
ayıp
fault, defect
ayıp
opprobrious
ayıp
blotch
ayıp
disgracefulness
ayıp
fie
ayıp
vice
ayıp
flaw
ayıp
opprobrium
ayıp
fescennine
ayıp
what a shame

What a shame that Andrea left this early. - Andrea'nın bunu erken bırakması ne ayıp.

ayıplamak
to blame, to reproach, to criticize, to condemn
ayıplamak
chide
ayıplamak
reprove
ayıplamak
reprobate; reflect upon
ayıplamak
to blame, vilify, criticize
ayıplamak
dispraise; reflect on
ayıplamak
reflect upon
ayıplamak
{f} fault
ayıplamak
cast reflection on smb
ayıplamak
{f} reprobate
ayıplamak
reflect on
Türkçe - Türkçe

ayıpla teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

ayıp
Utanılacak davranış
ayıp
Utanç veren: "Elli, altmış günlük bir ayrılık için bu kadar telaş ayıp değil mi?"- R. N. Güntekin
ayıp
Kusur, eksiklik
ayıp
Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış
ayıp
Utanç veren
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) VEKEF
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) UCRE
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) ZABZAB
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) ŞİNAR
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) VEZYE
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) ZE'B
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) ŞÜRR
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) Zİ'M
Ayıp
(Osmanlı Dönemi) ŞAH
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) ŞAGB
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) VEŞB
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) MÜLAMEZE
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) TE'NİB
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) NAKS
Ayıplamak
(Osmanlı Dönemi) TEAYYÜB
ayıplamak
Kınamak, takbih etmek
ayıpla