He never turns his back on a friend in need.
- Muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.
We're friends from way back.
- Biz uzun süredir arkadaşız.
Unable to keep up with his friends, he fell behind at last.
- Arkadaşlarına ayak uydurmadığı için, o sonunda geride kaldı.
A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
- Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.