تعريف tutti في الإيطالي التركية القاموس.
- şahsın
- ferdin
- ferdi
- ferd
- herkes
Herkes şimdi izliyor.
-Adesso tutti stanno guardando.
Tüm hatalarına rağmen, herkes onu seviyor.
-Nonostante tutti i suoi errori, tutti lo amano.
- bütün
Bütün bu kitaplar senin mi?
-Tutti questi libri sono tuoi?
Bütün sınavlarını bitirdi.
-Ha finito tutti gli esami.
- hepsi
- tüm
Biz tüm amaçlarımıza ulaştık.
-Abbiamo raggiunto tutti i nostri obiettivi.
Tüm hatalarına rağmen, herkes onu seviyor.
-Nonostante tutti i suoi errori, tutti lo amano.
- hepsinde
- alayı
- herkese
Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.
-L'amore, un sentimento meraviglioso, arriva per tutti a un certo punto della vita.
- bunların hepsi
- herke
- tümü
- herkesin
Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
-Baciare il proprio coniuge davanti a tutti è considerato un comportamento normale in alcuni paesi.
Bu demek değildir ki çok az parayla geçinen insanları unuttum belli bir standartı herkesin yakalaması gerektiğini düşünüyorum ya siz?
-Questo non vuol dire che ho dimenticato coloro che vivono con poco denaro, certamente penso che tutti dovrebbero acquisire un determinato standard, e lei?
- herkesi
- butu
- hepin
- hepsinin
- onların hepsi
- hepsini
Onların hepsini yedim.
-Li ho mangiati tutti.
Bilim sorunların hepsini çözmeyecek.
-La scienza non risolverà tutti i nostri problemi.
- bütünüyle
- tumum
تعريف tutti في التركية التركية القاموس.
- Konçertolarda ve koro seslerinde solo sesin yanında bulunan çalgı ve seslerin bütününe verilen ad
- Bir orkestradaki tüm çalgılarla çalınan bölüm
تعريف tutti في الإنجليزية التركية القاموس.
- hep beraber
تعريف tutti في الإيطالي الإنجليزية القاموس.
- all
We all stood up at once.
-Ci alzammo tutti in piedi immediatamente.
All cats are grey in the dark.
-Di notte tutti i gatti sono grigi.
- one and all
- they all
- everyone's
تعريف tutti في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- A passage in which all members of an orchestra are playing
- All together. Indicates that the remainder of a group should join in playing after a solo or other passage with a reduced number of voices
- all singing; opposite is solo
- All A direction for the entire ensemble to sing or play simultaneously
- All; a direction for all the singers or players to perform together
- 'all'- a direction for all performers to play together