ferd

listen to the pronunciation of ferd
التركية - الإنجليزية
Everyone
الإنجليزية - الإنجليزية
An army, host
fear
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Tek, bir, yekta. Eşi, benzeri olmayan. Bîhemta olan.Kâinatın âlemleri, envâları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki, kâinatın hey'et-i mecmuasına mâlik olmayan bir sebeb hiçbir nev'ine, hiçbir unsuruna hakiki tasarruf edemez. Adeta İsm-i Ferd'in cilve-i vahdeti, bütün kâinatı bir vahdet içine almış; herşey o vahdeti ilân ediyor. Meselâ: Bu kâinatın lâmbası olan Güneşin bir olması, umum kâinat, birinin olmasına işaret ettiği gibi; zihayatların çevik ve çalak hizmetçileri olan hava un
(Osmanlı Dönemi) tek, bir, yekta; kişi; eşsiz
Divan edebiyatında başka beyitlere bağlı olmayan beyitlere verilen ad
ferd

    علم أصول الكلمات

    () From Middle English ferde, feord, furd, from Old English fyrd, fierd, ferd (“army, host, company”), from Proto-Germanic *fardíz, *farþíz, *fartiz (“journey, expedition”), from Proto-Indo-European *per- (“to put across, ferry”). Cognate with Old Frisian ferd, fart (“an expedition, journey”), Old High German fart (German Fahrt, “journey”), Danish færd (“voyage, travel”). More at fare.
المفضلات