Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- I am sorry to trouble you.
Üzgünüm, gitmek zorundayım.
- I am sorry, I've got to go.
Onu işittiğime üzüldüm.
- I am sorry to hear that.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry I'm so late.
Geç kaldığım için üzgünüm.
- I'm sorry to be late.
Affedersiniz ama bu video artık mevcut değil.
- I'm sorry, but it's no longer available.
Affedersiniz, adınızı unuttum.
- I'm sorry, I've forgotten your name.
... Not if you're, sorry, a corporate lawyer, ...
... Sorry, this is solely in Japanese, but you can see the ...