I've been with this project since day one.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Good day, how are you?
- İyi günler, nasılsın?
It's getting cooler day by day.
- Günden güne hava soğuyor.
It is getting colder day by day.
- Hava günden güne soğuyor.
It becomes warmer day after day.
- Hava günden güne ılıyor.
I studied English very hard day after day.
- Ben günden güne çok fazla İngilizce çalıştım.
The patient's condition changes from day to day.
- Hastanın durumu günden güne değişiyor.
Prices raise from day to day.
- Fiyatlar günden güne yükseliyor.
A beam of sunlight came through the clouds.
- Bulutların arasından güneş ışığı demeti geldi.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
As everyone knows, today is a very significant day for us.
- Herkesin bildiği gibi, bugün bizim için çok anlamlı bir gündür.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
Every day they killed a llama to make the Sun God happy.
- Onlar Güneş Tanrısı'nı mutlu etmek için her gün bir lama öldürdü.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
- güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.