We like it when others' mistakes are pointed out, but not when ours are.
- Başkalarının hataları işaret edildiğinde bu hoşumuza gider, fakat bizimkiler işaret edildiğinde değil.
We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
We enjoyed ourselves at the seaside all day.
- Biz bütün gün deniz kenarında eğlendik.
We agreed among ourselves.
- Biz kendi aramızda anlaştık.
Their car overtook ours.
- Onların arabası bizimkini solladı.
Your team is stronger than ours.
- Senin takım bizimkinden daha güçlü.
We produce palm wine.
- Biz palmiye şarabı üretiyoruz.
This product brought us a large margin.
- Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.